top of page
Ara

İdareye Açılan Malpraktis Davasında Doktorun Müdahil Olması


Kamuda çalışan doktorların malpraktis tazminat ve rücu davalarında savunması  hakkını kullanması, davaya müdahil olması hakkındadır.

Malpraktis tazminat davasına doktorun müdahil olmalı mı ? Müdahil olmamasının olumsuz sonuçları nelerdir? İdarenin hekime rücusunda hekim savunmasına idari davaya müdahil olmanın faydası olur mu?

Kamuda ve Üniversitede çalışan hekimler hakkında soruşturma izni/muhakeme kararı verilmeden ceza yargılaması yapılamayacağı gibi, doğrudan tazminat davası da açılamaz. İdarenin hekime rücusunun dayanağı olan maddelerden de anlaşılacağı üzere kamuda çalışan hekimlerin kendilerini güvende hissetmeleri yanıltıcı bir durumdur. Başlangıçta davaların hekimlere karşı açılmamış olmasının verdiği rahatlık uzun vadede hekimi korumamakta, belirsizliğin içine sürüklemektedir. Zira Hiçbir zaman bir parçası olmadıkları, savunmalarını sunmadıkları, gerçekten savunulmadıkları ve lehlerine kullanılacak delillerin sunulduğundan emin olamayacakları bir yargılamanın sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılmaktadırlar. Nitekim yine ilgili maddelerden alınan yetki ile süreçte yer almadıkları bir yargılama sonucunda ödenen yüksek tazminatlar katlanarak hekimlerden istenildiği an hekimler için süreci yakalamak çok zor olmaktadır.


Kamuda ve üniversitelerde çalışan hekimlere karşı doğrudan dava açılamayacağına ilişkin düzenleme Anayasanın 129.maddesi ve 657 sayılı Devlet memurları kanunu 13 Maddesinde yer almaktadır.


TC. Anayasa madde129/5“…………………Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.


Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır…………………”


657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu madde13; “Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Ancak, Devlet dairelerine tevdi veya bu dairelerce tahsil veya muhafaza edilen para ve para hükmündeki değerli kağıtların ilgili personel tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden Hazine tarafından hak sahibine ödenir. Kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır.”


İdareye Karşı Açılan Tazminat Davasında Hekim Müdahil Olmalı mıdır? Malpraktis tazminat davasına hekimin müdahil olmamasının olumsuz sonuçları nelerdir?


Büyük baskı altında çalışan hekimlerin defansif tıbba yöneleceği ya da sağlıkta şiddetin yanında büyük ekonomik tehdit karşısında mesleği bırakma yolunu seçeceği görünen bir gerçektir. Çözüm olarak görülen Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının 10 yıllık süreçte çözüm olmadığı da ortaya çıkmıştır.


İdareye karşı açılan malpraktis tazminat davaları uzmanlık gerektiren ve hekim olmaksızın başarıya ulaşması zor olan davalardandır. Bu gerçeği göz önünde bulundurmadan davaların yürütülmesi ve hekimlerin de davalar idareye karşı açıldığı için yeterince sahip çıkmamaları sebebiyle sonuçları daha katlanılmaz hale gelebilmektedir. İdare açılan tazminat davasını hekime bildirmediği sürece hekim davalardan haberdar olmamaktadır. İdare ileride rücu söz konusu olduğundan davanın açıldığını hekime yazılı olarak tebliğ etmesi gerekir. Uygulamada idarelerin hekime açılan davayı bildirme alışkanlığını Zorunlu Hekim Poliçelerinden sonra edindiği görülmektedir. 2010 öncesi davalar hekimlere zamanında bildirilmediği için rücularda büyük mağduriyetler yaşanmaktadır.


İdare tazminat talebini hekime bildiriminde;

  • Hekimin tıbbi müdahalesi ile ilgili tazminat davası açıldığı ve konu ile ilgili söylemek istediklerini idareye iletmesi,

  • Dava sonunda hekime rücu söz konusu olabileceğinden davaya müdahil olabileceği ve

  • Bildirilen malpraktis tazminat davasının TKUİZMSS poliçesine ihbar edilmesi,

hususlarına yer vererek ileride tazminat ödenmesi halinde rücu işlemi yapılabileceği açık veya kapalı bir şekilde hekime bildirilmektedir. İş bu bildirim hekimin davaya müdahil olma hakkı doğurur.


İdareye Karşı Açılan Tazminat Davasında Hekim Müdahil Olmalı mı? İdarenin hekime rücusunda hekim savunmasına idari davaya müdahil olmanın faydası olur mu?

Evet hekim davaya idare mahkemesi aşamasında dahil olarak savunmaya katkı sağlamalıdır. Tıbbi sürecin hekim tarafından savunulması iki açıdan önemlidir. Hekim tıbbi müdahale süreci ile kendi sorumluluk alanın çerçevesini çizerek ileride kendisine haksız şekilde yönetilebilecek rücu talebinin önüne geçebilir. Zira idarenin rücu davası geldiğinde incelenmiş bir tıbbi süreç ve ortada bir tazminat kararı mevcut olacaktır. Özellikle birden fazla hekimin dahil olduğu davalarda, hekimin kendi uzmanlığı, tıbbi müdahalesi ile sınırlı olmak üzere tıbbi süreci ortaya koyması ve hastayı takip sorumluğu bakımında savunma yapabilmesi açısından davaya hekimin müdahil olması oldukça önemlidir. Her zaman söylediğimiz gibi malpraktis davalarında hekim savunması olmadan başarı sağlanamaz.


Malpraktis tazminat davasına hekimin müdahil olmak rücu aşamasında hekim savunmasına büyük katkı sunar. Hastane idaresi tarafından tazminat talebi ya da soruşturma izni ifade aşamasında süreci iyi yönetebilmek için idari bir dava varsa müdahil olmalı ve ceza soruşturması vs süreci de yakından takip etmelidir. Zira idarenin yıllar sonra ödenen tazminatı hekime rücu etmesi halinde elinde idareye karşı oluşturacağı bir savunmayı da hazır edebilmesi idari dava sürecinin iyi takibi ile sağlanabilir.


İdareye Karşı Açılan Tazminat Davasında Hekim Müdahil Olmalıdır ve hekim savunmasını iki duruma göre de hazırlamalıdır. Çünkü davanın idareye karşı açılmış olması ileride hekimi etkileyeceği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Hekim dava idareye karşı açıldı deyip yokmuş gibi davranırsa yıllar sonra deliller ortadan kalkar, tanıklar başka yerlere tayin olur ve hastane işleyişi değişir ve hekimin idareye karşı savunması sadece bir iddiadan öte gidemez. Oysa idari davaya müdahil olduğunda öncelikle davanın reddi için idarenin savunmasına katkı sunarken diğer taraftan ayrı bir dosya oluşturarak yıllar sonra gelebilecek rücu davası için hazırlığını yapmalıdır. Hekim Hasta dosyası, tanıklar, teçhizat eksikliği, hastane işleyişi, nöbetler, yetersiz personel vs konularını kanıtlamak için hazırlığını müdahil olduğu idari dava aşamasında yapmalıdır.


Hekim malpraktis iddiası bildirildiği anda mutlaka süreçte yer almalıdır. İdari yargıda görülen malpraktis tazminat davasına ve yıllar sonra açılma ihtimali olan idarenin rücu davasına ayrı ayrı hekim savunma hazırlığı yapmalıdır. Müdahil olmaması halinde bihaber olduğu bir yargılamanın sonuçlarına katlanmak zorunda kalacak ve öngöremediği yüksek tazminatlar ile idare rücu davası ile karşısına çıkacaktır. Davadan haberdar olduğu anda hazırlık yapmak hekim için hayati bir durumdur ihmal etmemesi gerekir.

16 Ekim 2017


ARB. AV. AYŞE ACAR YÜCEL

HANYALOĞLU&ACAR HUKUK BÜROSU

Comments


bottom of page