DW Documentary ve İngiltere merkezli bazı haber kanallarında, Türkiye’deki sağlık turizmine ve hekim uygulamalarına gölge düşüren eleştiriler ortaya atılmıştır. Bu haberler üzerine, 20 yılı aşkın süredir sağlık hukuku alanında faaliyet gösteren Hanyaloğlu & Acar Hukuk Bürosu olarak yorum yapma gereği hissettik.
Cerrahi operasyonlar sonrasında yaşanan üzücü komplikasyonlar üzerinden Türkiye’deki tüm sağlık sistemi ve hekimler aleyhine geniş çaplı genellemelere gidildiğini ve tek taraflı bir bakış açısıyla yargılandığını görmekteyiz.
Yayımlanan haberlerde, Türkiye'deki cerrahi operasyonların komplikasyon oranlarının yüksek olduğu iddia edilmektedir. Ancak, bu iddiaların dayanağının ne olduğu, verilerin hangi yöntemle toplandığı, örneklem büyüklüğü ve karşılaştırmalı analizler gibi unsurların eksikliği dikkat çekicidir. Bu durum, eleştirilerin güvenilirliğini ciddi şekilde sorgulamamıza neden olmaktadır.
Dokuz binin üzerinde medikal malpraktis dosyası deneyimine sahip bir hukuk bürosu olarak elimizdeki verilere dayanarak ifade etmek isteriz ki, Türkiye'deki tıbbi uygulama hataları yüzdesi, diğer ülkelerden fazla değildir.
Önemle belirtmek isteriz ki, hangi ülke vatandaşı olursa olsun, herhangi bir hastanın tıbbi tedavi sırasında, dünyanın herhangi bir yerinde mağduriyet yaşaması son derece üzücüdür ve bu tür vakaların sebepleri mutlaka araştırılmalıdır. Eğer bir tıbbi uygulama hatası var ise, benzer vakaların yaşanmaması için gereken tüm önlemler alınmalı ve bu tür durumlar engellenmelidir.
Bunula birlikte, çözüm arayışında olan ve tedavi endikasyonu bulunan bir hasta grubunun, finansal sebeplerle kendi ülkesinde tedavi alamaması durumunda, bu durumun ilgili ülkelerin sağlık sistemine ve hastalara daha büyük zarar verebileceğini göz önünde bulundurmak da önemlidir.
Arb. Av. Ayşe Gül Hanyaloğlu
Not: Bilimsel olmayan bu tür haberlerde, tıbbi örgütlerin ve doktorların yer alarak desteklemeleri, medyayı çıkarları için yönlendirdikleri izlenimi yaratacağından kaçınmaları gerektiğini vurguluyoruz.
Comments