top of page
Ara

Avukatların Kişisel Sağlık Verilerine Erişimi



Avukatların kişisel sağlık verilerine erişimi için özel olarak yetkilendirilmesi gerekir. 21.06.2019 tarihli ve 30808 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe girmiş olan Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik (‘Yönetmelik’) ile (Yönetmelik’e ilişkin diğer yazılarımız), avukatların kişisel sağlık verilerine erişimi konusuna ilişkin çok önemli bir düzenleme yapılmıştır. Makalemizde, bu düzenlemenin içeriğinden ve düzenlemenin hukuk dünyasında meydana getireceği sonuçlardan bahsedilecektir.


Avukatların Özel Olarak Yetkilendirilmesi Gereken İşlemler

Avukatlar, müvekkil ile aralarındaki vekâlet ilişkisine dayanarak onlar adına işlem yaparlar. Söz konusu vekâlet ilişkisi, müvekkilin avukatı kendisi adına işlem yapmaya yetkilendirdiği vekâletname ile resmiyet kazanır ve avukatın vekil olarak işlemleri, meşruiyetini vekâletnameden alır.


Çoğu hukuki işlem, müvekkilin avukatı genel olarak yetkilendirdiği bir vekâletname vasıtasıyla, avukat tarafından yapılabilmektedir. Ancak, kanun koyucu, bazı hukuki işlemlerin avukat tarafından yapılabilmesi için, vekâletnamede özel olarak yetkilendirmeyi şart koşmuştur. Örneğin; gayrimenkul devri veya bir davadan feragat, sadece vekâletnamede özel olarak yetkilendirilerek yapılabilen işlemlerdir. Hangi hususlar için özel yetkilendirmenin gerekli olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun vekâlet sözleşmesine ilişkin 504. maddesinin 3. fıkrasında ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesinde sayılmıştır.


Avukatların Kişisel Sağlık Verilerine Erişimine İlişkin Yönetmelik Maddesi:

2019 yılının haziran ayında, yapılması vekâletnamede özel olarak yetkilendirilmeye tabi tutulan işlemler listesine yeni bir ekleme olmuştur. 21.06.2019 yürürlük tarihli Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik’in ‘Sağlık Verilerine Avukatların Erişimi’ başlıklı 10. maddesi, şu şekildedir: ‘Avukatlar, müvekkilinin sağlık verilerini genel vekâletname ile talep edemezler. Müvekkiline ait sağlık verilerinin avukata aktarılması için düzenlenmiş olan vekâletnamede, ilgili kişinin özel nitelikli kişisel verilerinin işlenmesi ve aktarılmasına ilişkin açık rızasını gösteren özel bir hüküm bulunması gerekmektedir.’


Yönetmelik’in 10. Maddesinin Getirdikleri:

Yönetmelik’in 10. maddesinde yer alan bu düzenleme, şüphesiz ki hukuk dünyasında ciddi değişikliklere yol açmıştır. Örneğin, iş hukukuna ilişkin davalarda vekâletname açısından değişiklik yapılması gerekmekte olup; işçinin sağlık verilerinin kendisine aktarılmasının avukatı tarafından talep edilmesi, artık sadece avukat vekâletnamede bu hususa ilişkin özel olarak yetkilendirilmişse mümkün olmaktadır.


Sağlık hukukuna ilişkin davalar da bu düzenlemeden önemli biçimde etkilenmiştir. Tıbbi uygulama hatası (doktor hatası) (tıbbi malpraktis) kaynaklı davalar başta olmak üzere, genel olarak sağlık hukuku davalarında, hasta kayıtları, dava konusu uyuşmazlığın çözülmesi hususunda kritik öneme sahiptir. Taraf vekilleri, savunmalarını hazırlarken, doğal olarak, hasta kayıtlarını inceleyip dikkate almak isteyeceklerdir. Bu verilerin aktarılmasının talep edilmesi, makale konusu yönetmeliğin yürürlüğe girip hüküm doğurmaya başladığı 21.06.2019 tarihinden itibaren, sadece ilgili kişinin kişisel sağlık verilerinin işlenmesi ve aktarılmasına ilişkin açık rızasını gösteren özel bir hükmü ihtiva eden bir vekâletnamenin ibrazı ihtimalinde mümkün olmaktadır.


Ayrıca, madde metninde, ‘müvekkilinin sağlık verilerini’ ibaresinin yer aldığına da dikkat çekmek istiyoruz. Sağlık hukuku davalarında, hastaya ek olarak; hekim, hemşire, diğer sağlık personelleri, hastane, Sağlık Bakanlığı ile hekim ve/veya hastaneyi sigortalayan sigorta şirketleri de dava tarafı veya müdahil olabilmektedirler. Bir önceki cümlede sayılan kişi ve kurumlardan hiçbirinin avukatı, hasta vekili olmadıklarından dolayı, hasta verilerinin aktarılmasını talep ettiklerinde, ‘müvekkil’ verilerinin aktarılmasını talep etmiş olmayacaktırlar. Maddenin lafzından, bu maddenin, ilgili kişinin avukatından başka avukatlara uygulanamayacağı çıkartılmaktadır. Kanaatimizce, uygulamada kafa karışıklığı ve sorunların meydana gelmemesi için, bu hususun acilen açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.


İstanbul Barosu Tarafından İlgili Maddenin İptaline İlişkin Olarak Açılan Dava:


Yönetmelik’in yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra, İstanbul Barosu, avukatların kişisel sağlık verilerine erişimine ilişkin 10. maddenin iptali talepli bir dava açmıştır. Dava halen sonuçlanmamış olup, söz konusu maddenin iptal edilip edilmeyeceği konusundaki belirsizlik sürmektedir.


Sonuç olarak; Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik’in 10. maddesinin, özellikle sağlık hukuku davaları için önemli bir düzenleme olduğunu vurgulamak isteriz. Bu madde uyarınca, ilgili kişinin sağlık verileri, avukatına, sadece vekâletnamede ilgili kişinin özel nitelikli kişisel verilerinin işlenmesi ve aktarılmasına ilişkin açık rızasını gösteren özel bir hüküm varsa aktarılabilecektir. Buna istinaden, özellikle sağlık hukuku davaları yürüten avukatların, vekil olarak görev yaptıkları davalarda, müvekkillerinin verilerinin kendilerine ibrazını talep edebilmek için, bu düzenlemeye uygun bir biçimde, müvekkillerinin özel nitelikli kişisel verilerinin işlenmesi ve aktarılmasına ilişkin açık rızasını içeren bir hükmü vekâletnamelerine ekletmeleri gerekmektedir.


Geçtiğimiz aylarda İstanbul Barosu’nun makale konusu hükmün iptali talepli bir dava ikame etmesi, şüphesiz ki önemli bir gelişmedir. Dava sonucunda hükmün iptal edilmesi ihtimalinde, avukatların müvekkillerinin kişisel sağlık verilerini talep etmek için vekâletnamede özel olarak yetkilendirilmesi gerekliliği ortadan kalkacaktır.


Davanın akıbeti, hukuk dünyası tarafından merakla beklenmektedir.


08.09.2020

HANYALOĞLU & ACAR HUKUK BÜROSU


Av. Benay ÇAYLAK


bottom of page