Dünyayı vuran Covid-19 pandemisinden en çok etkilenen kuşkusuz “Sağlık Çalışanları” olmuştur. Özellikle Pandemi döneminden kaynaklanan tıbbi müdahaleler ile ilgili olarak ileride ödenecek tazminatların idare tarafından sağlık çalışanlarına rücu ihtimali hekimleri en çok rahatsız eden konulardan biri olmuştur. Nitekim Pandemi döneminde halkın alacaklarına ilişkin icra işlemleri durdurulurken, Sağlık Bakanlığının hekimlere karşı rücu davalarını açmaya devam etmesi, canları pahasına, yılmadan hastalarına hizmet vermeye çalışan hekimleri çok olumsuz etkilemektedir. Hekimlerin poliçesinin varlığına güvenerek açılan bu davalara, birçok hekim poliçesi olmadan yakalanabilmektedir.
Rücu davaları hekimler açısından içerisinde birçok soru ve sorunu barındırmaktadır. Pandemi döneminin tamamını Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu beraber yönetmesine ve Rehber çıkartmak yolu ile tıbbi uygulamaların standartlarını belirlemelerine rağmen Pandemi döneminden kaynaklı ödenen tazminatlar hekimlere rücu edilebilir mi? Hakkaniyetli bir yaklaşım olmasa da hukuken rücuya engel bir durum söz konusu değildir. Ayrıca yazımıza konu tebliğ ile poliçelerde giderilmeye çalışılan sorunlar Sağlık Bakanlığının hekimlere rücuya devam edeceği izlenimini vermektedir.
Bu durumda hekimler açısından Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Tebliğ (2010/1)’De Değişiklik Yapılmasına Dair 23 Mayıs 2020 tarihli 31135 Sayı ile Resmî Gazetede yayınlanan ve 01 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olacak olan tebliğin getirdiği değişiklikler büyük önem taşımaktadır.
TKUİZMS poliçesinin Covid-19 Pandemisinden kaynaklı Malpraktis tazminat davalarında hekimi koruyacağı konusunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır.
Ancak ilk günlerden itibaren branş dışı hasta bakmak zorunda kalan hekimler açısından iki önemli sorun ortaya çıkmıştır.
1.Sorun: Kamu ve Özel Sağlık Kuruluşlarında çalışan hekimler Pandemi döneminde Yer ve Branş dışı görevlendirmeleri sebebiyle sigorta poliçelerinde sorun yaşar mı?
TKUİZMS poliçesinin Genel Şartlarına baktığımızda Kamuda çalışan hekimlerle ilgili olarak Genel Şartların A.1 Sigortanın Konusu başlıklı bölümüne yaşanan sorunları gidermeye yönelik ekler getirildiği görülmektedir. 2014 yılında yapılan düzenleme ile Kamuda çalışan hekimlerin branş dışı görevlendirme, yer değişikliklerine bağlı her tür tıbbi uygulamaları poliçe kapsamına alınmıştır.
2014 yılındaki düzenlemelerde Özel Sağlık Kuruluşlarında çalışan hekimlerden söz edilmediği görülmektedir.
Bu eksiklik Kamu-Özel Ayrımı yapılmaksızın hekimlerin Pandemi sebebiyle görevlendirmeleri sırasındaki tıbbi müdahalelerini kapsayacak şekilde 23 Mayıs 2020 tarihli tebliğ ile giderilmiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından çıkartılan tebliğde aynen;
“MADDE 2 – “……………Buna ek olarak, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan ve mesleklerini serbest olarak icra eden sigortalıların kendi görev yeri ve branşı dışında da olsa ilgili mevzuat çerçevesinde kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşları ile bu kurum ve kuruluşların bağlı, ilgili veya ilişkili birimlerinde Pandemi sebebiyle görevlendirilmeleri nedeniyle yürüttükleri faaliyetleri, ilave sözleşme düzenlenmeksizin veya prim tahsil edilmeksizin poliçenin kapsamına dahildir.”
Görüldüğü üzere Özel Sağlık Kuruluşlarının yanında mesleğini serbest icra eden hekimler de dahil olmak üzere Pandemi sürecinde yer ve branş dışı da olsa görevlendirilen tüm hekimler kamu özel ayrımı yapılmaksızın poliçe kapsamında değerlendirilmiştir. Ancak yasal düzenlemenin Pandemi sebebiyle görevlendirmeler olarak sınırlandırılması Özel Sağlık Kurum Ve Kuruluşlarında çalışan hekimlerin Pandemi dönemi dışındaki benzer görevlendirmelerde Sigorta Şirketleri ile sorun yaşamasına sebep olabilecektir.
2.Sorun:Tebliğin getirdikleri ve Branş dışı görevlendirmelerde poliçe limitine ilişkin yaşanabilecek sorunlar nelerdir?
Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali sorumluluk Sigorta poliçesinde limitler hekimlerin uzmanlık alanlarının risk durumuna göre belirlenir. Poliçe limitleri 200.000.TL, 400.000.TL, 600.000.TL ve 800.000.TL olarak 4 Risk Grubu oluşturulmuştur.
Pratisyen veya Aile hekimleri acilde nöbet tuttuğunda hekimin riski yüksek olmasına karşın poliçesindeki koruma düşük limitte yer almaktadır. Yüksek Tazminatlar söz konusu olduğunda poliçede belirtilen düşük limitle sınırlı ödeme yapılmaktadır. Bu sorun yıllardır devam etmesine rağmen Pandemi döneminde Poliçe Genel Şartlarında değişiklik yapılması zorunluluğu duyulmuştur.
Örneğin Acil Tıp Uzmanı en riskli gruplardan olan IV. Grupta bulunmakta ve 800.000.TL koruma limitinde yer almaktadır. Bununla birlikte Acilde görevlendirilebilen Aile hekimi, Pratisyen Hekim ise II. Grupta bulunuyor ve 400.000.TL koruma limitine sahiptir.
Nitekim 23.05.2020 tarihli tebliğ Pandemi sebebiyle görevlendirmelerde düşük limitli branşlar dahil III.GRUP Risk grubundan sayılmak suretiyle poliçe limitleri yasal düzenleme ile artırılmıştır. Tebliğde aynen;
MADDE 1 – ……
“2. Kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşları ile bu kurum ve kuruluşların bağlı, ilgili veya ilişkili birimlerinde Pandemi sebebiyle yapılan görevlendirmeler kapsamındaki tüm iş ve işlemler III. Risk Grubu kapsamında değerlendirilir.”
Demek suretiyle Kamu veya Özel ayrımı yapılmaksızın yapılan görevlendirmeleri III. Grup Risk Grubuna dahil ederek 600.000.TL lık poliçe limitinden değerlendirileceği öngörülmüştür.
ELEŞTİRİLERİMİZ;
Öncelikle, Tebliğin, “Pandemi sebebiyle görevlendirmeler” ile sınırlandırılması ve yazımının net olmaması sebebiyle hekimlerin mağdur edilebileceğini belirtmek isterim.
Düzenlemeye dar ve olumsuz açıdan bakacak olursak “ilişkili birimlerinde Pandemi sebebiyle yapılan görevlendirmeler kapsamındaki tüm iş ve işlemler III. Risk Grubu kapsamında değerlendirilir.”
Görevlendirilen kişi bir Acil Tıp Uzmanı, Genel Cerrah, Kadın Doğum Uzmanı ise ne olacak?
Hekim IV. Risk Grubu ve 800.000.TL korumaya sahipken, hekim aleyhine III. Risk Grubuna dahil edip korumasını da 600.000.TL indirmek olacaktır ki düzenlemenin hiçbir şekilde bu sonucu amaçlamadığını düşünmemize karşın yazımında eksiklik yapılmıştır. Zira tebliğin amacının, görevlendirilen hekimlerin poliçesinin düşük limitte olabileceği varsayımından hareketle limit artırılmak istenmiştir. Ancak ileride sorunlar yaşanmaya başlandığında Sigorta Şirketlerinin her biri farklı bir yorumdan hareket edecek ve arada hekimler mağdur edilecektir.
Ayrıca daha da dar yorumlanarak tüm hekimleri görevlendirilen olarak kabul edip yüksek koruması olanlar aleyhine poliçe limiti düşürülmek istenebilir.
Tebliğde bir diğer eksiklik branş dışı görevlendirmelerin yıllardır devam ettiği, pandemiden sonra da devam edeceği gerçeğinin göz ardı edilmesidir.
Pandemi dışında branş dışı görevlendirmeler sırasında ödenen tazminatların hekimlere rücusunda poliçe limitinden kaynaklanan hekim aleyhine zararlar görmezden gelinmektedir.
Kamu Özel fark etmeksizin branş dışı görevlendirilen hekimlerin mağduriyetine sebep olan poliçe kapsam ve limit sorununa getirilen çözümün sadece Pandemi sebebiyle görevlendirmeler olarak sınırlandırılması kabul edilemez. Tebliğin yazımından kaynaklanan eksiklikler giderilmeli ve sınırlandırma kaldırılmalıdır. Dava baskısı altında hekimlik mesleğinin icrası her geçen gün daha da zorlaşırken hekimlerin kontrolünde olmayan yazıya konu tebliğ beklentileri karşılamamaktadır.
28.04.2020
ARB. AV. AYŞE ACAR YÜCEL
HANYALOĞLU & ACAR HUKUK BÜROSU