top of page
Ara

Pandemide Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi


Geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan ve Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede binlerce can kaybına yol açan Coronavirüs pandemisi, dünya sağlığına karşı ciddi bir tehdit teşkil etmekte olup; yakın tarihte benzerine rastlanmamış bir süreci beraberinde getirmiştir. Küresel bir sağlık krizinin ortaya çıktığı, binlerce insanın test yaptırdığı ve tedavi gördüğü böyle bir süreçte, ilgili kişilerin kişisel sağlık verilerinin korunmasına ilişkin olarak akıllarda birçok soru yer almaktadır. Bu yazıda, bugünlerde uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durum olması sebebiyle, pandemi döneminde kişisel sağlık verisi işlenmesi ile ilgili kişinin açık rızasının alınmasının gerekip gerekmediği tartışılacaktır.

Kişisel sağlık verisi, Kişisel Sağlık Verileri Yönetmeliği’nin 4/1/j bendinde; ‘kimliği belirli ya da belirlenebilir gerçek kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığına ilişkin her türlü bilgi ile kişiye sunulan sağlık hizmetiyle ilgili bilgiler’ şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanım günümüz koşullarında değerlendirildiğinde; bir kişinin Coronavirüs hastası olduğu veya olmadığı bilgisi ile kişinin sağlığına ve tedavi sürecine ilişkin verilerin kişisel sağlık verisi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

Kişisel sağlık verileri, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (‘KVKK’) 6. maddesi uyarınca, özel nitelikli kişisel veri niteliğindedir. Özel nitelikli kişisel verilerin, ilgili kişinin açık rızası alınmaksızın işlenmesi yasaktır. Ancak, mezkûr 6. maddenin üçüncü fıkrasında bu konuda bir istisna öngörülmüş olup; ‘kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi’ amaçlarıyla, kişisel sağlık verilerinin, sır saklama yükümlülüğü bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişinin açık rızası alınmaksızın işlenebileceği düzenlenmiştir.

Coronavirüs, insandan insana bulaşıcılığı yüksek olan ve kuluçka döneminde belirti vermemesi sebebiyle enfekte kişilerin farkında olmadan hızla yayabildiği bir hastalıktır. Bir kişinin bile hastalığı onlarca kişiye bulaştırma riski bulunmaktadır. Bu sebeplerle, bir kişinin bile Coronavirüs hastası olması bir kamu sağlığı problemidir ve KVKK’nın 6. maddesinin 3. fıkrasında yer alan istisnai amaçlardan olan ‘kamu sağlığının korunması’ çerçevesinde, Coronavirüs pandemisi kapsamında kişisel sağlık verileri, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenebilecektir.

Altıncı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan istisnanın sadece sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler ile yetkili kurum ve kuruluşlar için geçerli olduğunu vurgulamakta fayda görüyoruz. Bu kapsama girmeyen kişi ve kurumlar için ilgili kişinin açık rızasını alma yükümlülüğü ortadan kalkmamaktadır ve ilgili kişinin açık rızası alınmadığı takdirde, söz konusu veri işleme faaliyeti hukuka aykırı olacaktır.

Bununla beraber, her ne kadar olağanüstü bir süreç yaşanmakta ise de, kişisel sağlık verilerinin işlenmesi sürecinde, KVKK’nın 4. maddesinde sayılmış olan kişisel verilerin işlenmesine ilişkin genel ilkeler başta olmak üzere, KVKK’da ve alt mevzuatta yer alan hükümlere riayet etmek ve işlenen verilerin güveliğinin sağlanması için gerekli tüm önlemleri almak, halen büyük önem taşımaktadır.


26.08.2020


HANYALOĞLU- ACAR HUKUK BÜROSU

Av. Benay ÇAYLAK




bottom of page