top of page

Sağlıkta Tanıtım ve Bilgilendirme Yönetmeliği Sonrası Hekim ve Özel Sağlık Kuruluşları İçin Uyum Rehberi

Sağlıkta Tanıtım ve Bilgilendirme Yönetmeliği kapsamında dijital uyum süreçleri
Sağlıkta Tanıtım ve Bilgilendirme Yönetmeliği kapsamında dijital uyum süreçleri

Dijital Varlığı Sürdürmenin Yeni Kuralları ve Uyum Gereklilikleri:


12 Kasım 2025 tarihli Sağlıkta Tanıtım ve Bilgilendirme Yönetmeliği, hekimler ve özel sağlık kuruluşları için sosyal medya, web sitesi, dijital tanıtım ve hasta bilgilendirme süreçlerini tamamen yeni bir zemine taşıdı. Artık hekimlerin ve kliniklerin dijital dünyada varlık göstermesi değil; bunu hangi kurallarla, hangi sınırlar içinde yaptıkları önem kazanmış durumda. Sağlık hizmetine ilişkin içerik paylaşımı, Yönetmelik’e uygun olmak kaydıyla hâlâ serbest ve birçok branş için profesyonel görünürlüğün ayrılmaz bir parçası.

Bu noktada hekimler için asıl soru artık “Paylaşabilir miyim?” değil; “Neleri, hangi sınırlar içinde ve nasıl paylaşmalıyım ki hem görünür olayım hem de Sağlıkta Tanıtım ve Bilgilendirme Yönetmeliği’ne aykırı duruma düşmeyeyim?”

Özel sağlık kuruluşları açısından da sosyal medya paylaşımları, web sitesi içerikleri, SEO çalışmaları, hasta bilgilendirme metinleri ve kurumsal iletişim, yeni düzenlemeyle birlikte çok daha teknik, çok daha dikkatli ve mutlaka belgeye dayalı yürütülmesi gereken süreçler hâline geldi.

Bu nedenle yeni dönemde dijital varlığın güvenli, sürdürülebilir ve hukuka uyumlu şekilde devam edebilmesi için; hekimler ve klinikler açısından somut bir “Sağlıkta Tanıtım ve Bilgilendirme Yönetmeliği uyum yol haritası” ortaya koymak önem taşıyor.

Aşağıda, bu uyum yol haritasının temel başlıklarını paylaşıyoruz.

1.      Mevcut Tüm İçeriklerin Envanterini Çıkarın Ve Yönetmelik’e Göre Tarayın

Uyum sürecinin ilk adımı, halihazırda yayınlanmış tüm içeriklerin tam bir envanterini çıkarmaktır. Bunun için hem dijital hem fiziksel tüm tanıtım ve bilgilendirme kanallarınızı tek bir listede toplayın:

  • Web sitesi sayfaları ve alt menüler

  • Instagram profil, gönderiler, Reels, hikâyeler

  • X (Twitter) paylaşımları

  • YouTube videoları ve açıklama metinleri

  • Google Business profili ve “hakkında” bölümü

  • Broşür, katalog, afiş, billboard ve diğer basılı materyaller

Bu içerikleri bir tabloya aktararak, özellikle Yönetmeliğin 5., 6., 7. ve 8. maddeleri doğrultusunda üç kategoriye ayırın:

  • Uygun → Yönetmelik ile uyumlu içerikler

  • Riskli → Revize edilmesi gereken ifadeler/görseller

  • Aykırı → Derhal kaldırılması veya silinmesi gereken içerikler

Bu sınıflandırma, hangi paylaşımların hemen yayından alınacağı, hangilerinin düzeltileceği ve hangilerinin korunabileceği konusunda somut ve uygulanabilir bir yol haritası oluşturur.

İçerik envanteri, ileride yapılacak revizyonların da kontrol listesi olur; hekim ve kliniklerin düzenli bir uyum süreci yürütmesini kolaylaştırır.


2.     Unvan, İfade Kalıbı ve Tanımlayıcı Sıfatlar Revize Edilmeli

Tüm dijital ve basılı mecralarda kullanılan hekim unvanları ve tanımlayıcı sıfatlar, 1219 sayılı Kanun ve ilgili uzmanlık düzenlemeleri doğrultusunda gözden geçirilmelidir. Hekimler yalnızca mevzuatta yer alan resmî uzmanlık unvanlarını kullanabilir; bunun dışındaki sertifika, kurs veya ilgi alanı tanımları “uzmanlık” gibi sunulamaz.

Bu nedenle; estetik cerrahi uzmanı, gülüş tasarımı uzmanı, liposuction uzmanı, implantolog, rinoplasti uzmanı gibi kanunda karşılığı olmayan unvanlar içerikten çıkarılmalıdır.

Ayrıca “en iyi”, “lider”, “öncü”, “en güvenilir”, “yüzde yüz memnuniyet”, “tek merkez” gibi üstünlük iddiası ve haksız rekabet niteliği taşıyan ifadeler kaldırılmalı; kampanya, indirim ve paket söylemleri yerine bilgilendirici, nötr ve objektif bir dil kullanılmalıdır.

 

3.      Hasta Görselleri İçin Kurumsal Bir Prosedür Oluşturulmalı

Öncesi–sonrası ve diğer hasta görsellerinin paylaşımı, yeni Yönetmelik döneminde kişisel tercihlere dayalı dağınık uygulamalarla yürütülemez. Klinik içinde görsel kullanımına ilişkin standart bir kurumsal politika hazırlanmalı ve tüm ekip tarafından aynı şekilde uygulanmalıdır.

Bu politika mutlaka şu unsurları içermelidir:

  • Açık rıza süreci: Kullanılan rıza metni, imza prosedürü, saklama süresi ve rızanın geri alınabilirliği net olarak tanımlanmalı.

  • Rıza geri çekildiğinde uygulanacak yol: Görselin hangi süre içinde kaldırılacağı, hangi platformlardan silineceği ve bu sürecin kaydı belirlenmeli.

  • Görselin kullanım sınırları: Hangi sosyal medya hesaplarında, hangi dillerde, ne kadar süreyle yayımlanabileceği kurala bağlanmalı.

  • Teknik çekim şartları: Aynı açı, ışık, uzaklık, çözünürlük; oynama, filtre, efekt yasağı; tarih bilgisi gibi teknik gereklilikler açıkça yazılmalı. İlgili tıbbi işlemin tarihi ile her bir fotoğrafın çekim tarihinin, görsel üzerinde veya paylaşımın açıklama kısmında açıkça belirtilmesi zorunludur.

  • Zorunlu uyarı cümleleri: “Bu örnek yalnızca ilgili hastaya aittir; sonuçlar kişiden kişiye değişebilir.” gibi yanlış beklenti oluşumunu engelleyen standart cümle kullanılmalı.

  • Etkileşim ayarları: Yorum, beğeni ve yeniden paylaşım fonksiyonlarının kapatılması kural olarak belirlenmeli.

Bu yaklaşım sayesinde, hekim ve klinik; görsel kullanımında kişisel inisiyatifle oluşan riskli uygulamalardan uzaklaşıp, öngörülebilir, denetlenebilir ve Yönetmelik ile uyumlu bir kurumsal çerçeveye kavuşur.


4.      Dijital Pazarlama ve Ajans İlişkileri Hukuki Çerçeveye Oturtulmalı

Hekim ve sağlık kuruluşu adına içerik üreten ajanslar, sosyal medya danışmanları, içerik üreticileri ve influencer’lar, Yönetmelik döneminde artık yalnızca “teknik hizmet sağlayıcı” değil; ürettikleri her içerik itibarıyla riski paylaşan iş ortakları konumundadır. Bu nedenle, mevcut tüm ajans ve influencer sözleşmeleri gözden geçirilmeli ve hukuki çerçeve netleştirilmelidir.

Ajans sözleşmelerine mutlaka şu hükümler eklenmelidir:

  • Yönetmelik’e aykırı içerik üretilmesi hâlinde sorumluluğun paylaşımı: Ajansın, aykırı içerikten doğacak idari yaptırım ve hukuki risklere ortak olması.

  • Yayın öncesi hukuki onay süreci: Hazırlanan her içeriğin hekim/klinik tarafından belirlenen birim veya hukuk danışmanı tarafından kontrol edilmesi.

  • Uyum yükümlülüğüne aykırılık hâlinde fesih ve tazminat: Aykırılık durumunda derhal fesih, zarar tazmini ve sorumluluk mekanizmalarının yazılı hâle getirilmesi.

Özellikle yurt içi hedefli influencer iş birlikleri, Yönetmelik’in;

  • “hasta yönlendirmesi”,

  • “övgü/teşekkür içeriği”,

  • “üstünlük/başarı iddiası”

yasakları nedeniyle yeniden değerlendirilmelidir. Üretilen içerik, hekim adına yapılsa da hukuki sorumluluk doğrudan hekime ve kliniğe aittir.

Bu nedenle dijital pazarlama, hekim açısından “dışarıya devredilmiş bir hizmet” değil; son sorumluluğun kurumda kaldığı bir faaliyet alanı olarak ele alınmalıdır.


5.      Uluslararası Sağlık Turizmi İçin Ayrık Yapı Kurulmalı

Yurt dışı hastaları hedefleyen web siteleri, sosyal medya hesapları ve dijital kampanya kurguları, yurt içi iletişimden tamamen ayrıştırılmalıdır. Aynı hesap ve aynı içerik üzerinden hem Türkiye’deki hastalara hem de yurt dışındaki hedef kitleye seslenmek, yeni dönemde uyum açısından ciddi risk taşımaktadır.

Uluslararası sağlık turizmine yönelik hesap ve sitelerde özellikle şu unsurlar yeniden yapılandırılmalıdır:

  • Dil: İçeriklerin yabancı dilde hazırlanması, Türkçe içerikle karışmaması,

  • Hedef kitle ayarları: Reklam ve görünürlük ayarlarında Türkiye’nin hedeflenmemesi,

  • HealthTürkiye ve mevzuat uyumu: "HealthTürkiye" logosu ve ilgili sağlık turizmi mevzuatına uygunluk,

  • İçerik türü: Kullanılan görseller, hasta hikâyeleri ve metinlerin; reklam, yönlendirme ve övgü yasağı ile uyumlu, nötr ve bilgilendirici olması.

Tek bir hesap üzerinden, aynı dille ve aynı içerikle hem yurt içi hem yurt dışı hastaya yönelik iletişim kurulması; Sağlıkta Tanıtım ve Bilgilendirme Yönetmeliği ile sağlık turizmi mevzuatı bakımından uyumsuzluk riskini artırır. Bu nedenle uluslararası sağlık turizmi yapan hekim ve kurumların, dijital varlıklarını “yurt içi” ve “yurt dışı” olmak üzere iki ayrı yapı halinde kurgulaması, en güvenli yaklaşımdır.

Bu istisnai imkân yalnızca yurt dışına yönelik hesap ve siteler için geçerlidir; Türkiye’deki hastalara yönelik Türkçe hesap ve içeriklerde teşekkür, yorum ve hasta hikâyesi paylaşımı tamamen yasaktır.


6.      Denetim ve Olası Komisyon Süreçlerine Hazırlıklı Olunmalı

Yeni dönemde, denetim ve Komisyon süreçleri açısından en kritik ihtiyaç, ne yaptığını belgelendirebilen bir dijital iz bırakmaktır.

Bu nedenle günlük değil, periyodik ve risk odaklı bir arşivleme sistemi kurulması yeterlidir.

Bu kapsamda:

· Öncesi–sonrası görseller, hasta hikâyeleri, estetik/sonuç odaklı paylaşımlar, cihaz/ürün içeren içerikler ve uluslararası sağlık turizmi paylaşımları gibi yüksek riskli kategoriler için haftalık veya aylık periyotlarla ekran görüntüsü ve yayın bilgisi alınmalı, basit bir klasör/tabloda saklanmalıdır.

· Daha düşük riskli içerikler (bilimsel duyurular, kongre paylaşımları, genel bilgilendirme metinleri vb.) için, sosyal medya platformlarının kendi “geçmiş / arşiv” kayıtları çoğu durumda yeterli olacaktır.

· Olası bir inceleme veya Komisyon sürecinde kullanılmak üzere, hukuk birimiyle birlikte sade bir “dijital içerik uyum dosyası” oluşturulabilir.

Bu dosyada;

o    Hangi tür içeriklerin hangi periyotlarla kontrol edildiği,

o    Riskli içerikler için alınan örnek ekran görüntüleri,

o    Kullanılan onam metinleri ve temel onay sürecine dair notlar yer almalıdır.

Bu yaklaşım, günlük işleyişi kilitlemeden, hekimin ve sağlık kuruluşunun “dijital varlığını rastgele değil, planlı ve denetlenebilir şekilde yönettiğini” gösterir. Böylece uyum denetimi; ağır ve sürdürülemez bir yük olmaktan çıkıp, periyodik olarak yönetilebilen bir kurumsal pratik haline gelir.


Sonuç olarak hekimler ve özel sağlık kuruluşları için bundan sonra esas mesele, dijital dünyada kalmak değil orada hukuken güvenle kalabilmektir. Bu rehberin, yeni dönemde uyum süreçlerine katkı sunmasını dileriz.


Arb. Av. Ayşe Gül Hanyaloğlu

bottom of page