top of page

Tıbbi Malpraktis Davalarında Zamanaşımı

Güncelleme tarihi: 26 Eki

Malpraktis Davalarında  Zamanaşımı
Malpraktis Davalarında Zamanaşımı

Malpraktis Davalarında Zamanaşımı - Ceza ve Tazminat Boyutuyla Uygulama Rehberi

Giriş

Tıbbi müdahaleden doğan zarar iddialarında zamanaşımı, davanın yargı yoluna ve dayanılan hukuki sebebe göre değişen; başlangıç anı buna göre belirlenen normatif bir çerçevedir. Hekim ve hasta ilişkisinin hukuki niteliği süre hesabının temelini oluşturur:

  • Sözleşmesel ilişkide başlangıç, tıbbi müdahale tarihidir (TBK m.146, m.147/5; eser niteliğinde TBK m.478).

  • Haksız fiilde başlangıç, zararın ve failin öğrenildiği tarihtir (TBK m.72).

  • Kamu hizmet kusurunda başlangıç, zararın ve idariliğin öğrenildiği tarihtir (İYUK m.13).


Bu makalede, pratikte en çok tereddüt yaratan başlıklar göz önünde tutularak malpraktiste zamanaşımı üç eksen altında sistematik biçimde ele alınmakta ve sonuçlar özet tabloyla sunulmaktadır:

  1. Adli yargıda tazminat zamanaşımı (özel hastane/tıp merkezi/muayene: haksız fiil, vekâlet, eser, vekâletsiz iş görme),

  2. İdari yargıda tazminat zamanaşımı (kamu ve üniversite hastanelerindeki tıbbi müdahaleler),

  3. Ceza boyutunda, şikâyet süresi ile dava zamanaşımının ayrımı ve tazminata yansıması ele alınmıştır.


I. Özel Hastane ve Hekime Karşı Zamanaşımı (Adli Yargı)

1) Haksız Fiil (TBK m. 72)

Sözleşme ilişkisi bulunmayan veya sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişinin zarar gördüğü durumlarda uygulanır.

  • Süre: Zararın ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, her hâlde 10 yıl.

  • Uzamış zamanaşımı: Fiil aynı zamanda suç ise tazminatta ceza davası zamanaşımı uygulanır (ör. taksirle yaralama 8 yıl; taksirle öldürme 15 yıl).


2) Vekâlet Sözleşmesi (TBK m. 502 vd. Zamanaşımı: TBK m. 147/5)

Hekim–hasta ilişkisinin tipik görünümü vekâlettir; hekim belirli bir sonucu değil, özen borcunu üstlenir.

  • Zamanaşımı: 5 yıldır (TBK m. 147/5).

  • Başlangıç: Tıbbi müdahale tarihi.

Yargıtay içtihatlarında da hekimin özen borcunu ihlali hâlinde vekalet sözleşmesine dayalı sorumluluğu ve 5 yıllık süreyi benimsenmektedir.


3) Eser Sözleşmesi (TBK m. 478)

Sonuç taahhüdü içeren işlemlerde (estetik cerrahi, implant, protez, lazer vb.) uygulanır. Taahhüt edilene uygun olmayan teslimden (ayıptan) doğan taleplerdir.

  • Zaman aşımı : 2 yıldır. Ağır kusur halinde : 20 yıl.

  • Başlangıç: Tıbbi uygulama tarihi (sağlık hizmetinde “teslim” kavramı, uygulamanın tamamlandığı tarih olarak pratikte bu şekilde yorumlanır).

TBK m. 478’deki “taşınmazlarda 5 yıl” istisnası sağlık hizmetleri bakımından uygulanmaz.


4) Vekâletsiz İş Görme (TBK m. 146)

Hastanın rıza/onamı olmadan ya da yetkisiz müdahale söz konusuysa gündeme gelir.

  • Zamanaşımı: 10 yıldır (genel zamanaşımı süresi).

  • Başlangıç: Tıbbi müdahale tarihi.

 

II. Kamu ve Üniversite Hastaneleri Aleyhine Açılan Davalarda Zamanaşımı (İdari Yargı)

Kamu veya Üniversite hastanelerinde meydana gelen malpraktis vakaları idarenin hizmet kusuru niteliğindedir ve idari yargı yetkisine tabidir.

 

İdari Yargıda Başvuru ve Dava Süreleri (İYUK m. 13)

  • İdareye yazılı başvuru: Zararın ve idariliğin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl, her hâlde olaydan itibaren 5 yıl içinde yapılmalıdır.

  • İdarenin cevabı: Ret kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılır.

  • Zımnî ret: İdare 30 gün içinde cevap vermezse başvuru reddedilmiş sayılır ve bu tarihten itibaren 60 gün içinde dava açılabilir. (7331 s. Kanun ile  14.07.2021 tarihinde yapılan  değişiklik, idarenin 60 günlük cevap süresini 30 güne düşürmüştür.)

“İdariliğin öğrenilmesi” zararın idari eylemden veya hizmet kusurundan kaynaklandığının fark edilmesidir. Eylemin idariliği ve doğurduğu zarar kimi dosyalarda müdahale anında ortaya çıkar; kimi zaman ise araştırma, inceleme ya da hatta ceza yargılaması süreçlerinin sonunda anlaşılır. Bu nedenle İYUK m.13 uyarınca zararın ve eylemin idariliğinin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde idareye başvuru zorunludur; ancak süre, her hâlde eylem tarihinden itibaren 5 yılı aşamaz.

Not: İdari davalarda ceza hukukundaki “uzamış zamanaşımı” hükümleri uygulanmaz.

 

III. Malpraktis Savcılık Soruşturması ve Ceza Davalarında (TCK m. 66–73)

Tıbbi hatalar genellikle taksirle yaralama (m. 89) veya taksirle öldürme (m. 85) suçlarını oluşturur. Burada zaman zaman karıştırılan kavram; şikâyet süresi ile dava zamanaşımı süreleridir.


1.      Malpraktiste Ceza Şikâyet Süreleri: 

Tıbbi hatalar ceza hukukunda çoğunlukla taksirle yaralama (TCK m. 89), taksirle öldürme (TCK m. 85), “görevi kötüye kullanma” (TCK m. 257) suçları kapsamında değerlendirilir.


Burada zaman zaman karıştırılan kavram, şikâyet süresi ile dava zamanaşımı süreleridir.

a.    Taksirle yaralama (TCK 89/1-5): Takibi şikâyete bağlıdır. Şikâyet süresi 6 aydır ve hak düşürücü niteliktedir (TCK 73).Süre, mağdurun fiili ve faili birlikte öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar; yalnızca olayın tarihi değil, failin kimliğinin öğrenildiği tarih esas alınır.


b.    Bilinçli taksirle yaralama (TCK 89/5): Şikâyete tabi değildir

.

c.    Taksirle ölüme neden olma (TCK 85/1): Şikâyete tabi değildir.


d.    Görevi kötüye kullanma (TCK m. 257): Şikâyete tabi değildir.


2.      Malpraktiste Ceza Zamanaşımı Süreleri:

Kural olarak ceza yargılamasında zamanaşımı süresi suçun ceza üst sınırına göre belirlenir (TCK m. 66). Bu süreler, tazminat davalarında “uzamış zamanaşımı” hesabına da yansır.  Genelde karıştırılan bir diğer kavra ise; “dava zamanaşımı ile “ceza zamanaşımı” dır.


TCK m. 66’daki dava zamanaşımı, suçun işlenmesinden itibaren kanunda öngörülen süre içinde kamu davası açılmamış ya da açılmış davada karar kesinleşmemişse, devletin cezalandırma yetkisinin sona ermesine yol açar.


TCK m. 68’deki ceza zamanaşımı ise, hükmün kesinleşmesinden sonra belirli bir sürenin geçmesiyle cezanın infaz edilememesi sonucunu doğurur; ilkinde cezalandırma yetkisi, ikincisinde infaz yetkisi ortadan kalkar.

Bu yazıda ele aldığımız konu dava zamanaşımıdır.


Cezada Dava Zamanaşımı

a.      Taksirle Yaralama (TCK 89/1):Bu suçun ceza üst sınırı 3 yıldır. Dolayısıyla TCK 66/1-e kapsamına girer ve dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.


b.     Bilinçli Taksirle Yaralama (TCK 89/5 ve TCK 22/3):Bilinçli taksir, failin sonucu öngörmesine rağmen istemediği hâlidir. TCK 22/3 bu durumu tanımlar. TCK 89/5 ise “bilinçli taksirle işlenmesi hâlinde suçun şikâyete tabi olmayacağını” düzenler. Ceza üst sınırı değişmediği için dava zamanaşımı yine 8 yıldır (TCK 66/1-e).


c.      Taksirle Ölüme Neden Olma (TCK 85/1):Ceza üst sınırı 6 yıldır; bu nedenle TCK 66/1-d uyarınca dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.


d.     Bilinçli Taksirle Ölüme Neden Olma (TCK 85/1 ve  TCK 22/3):Failin sonucu öngörüp istememesine rağmen gerçekleşmesi hâlinde cezaya yarı oranına kadar artırım yapılır (TCK 22/3). Ceza üst sınırı yine 5 yılın üzerindedir, dolayısıyla dava zamanaşımı 15 yıldır (TCK 66/1-d).


e.     Görevi Kötüye Kullanma (TCK m. 257):

Kamu hastanesinde görev yapan hekimlerin fiilleri, görev sırasında gerçekleşmişse “görevi kötüye kullanma” kapsamında değerlendirilir.

Ceza üst sınırı; 257/1’de 2 yıl, 257/2’de ise 1 yıl olarak belirtildiğinden TCK m. 66/1-e uyarınca dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

 

IV. Malpraktis Zamanaşımı Konusunda Sık Sorulan Sorular


1) Şikâyet süresi ile dava zamanaşımı aynı mı?

Hayır. Şikâyet süresi (TCK m.73) sadece şikâyete bağlı suçlar için geçerlidir. Dava zamanaşımı (TCK m.66) ise kamu davasının açılmasına/derdest davanın sürmesine ilişkin 8–30 yıl aralığındaki üst sınırlardır. Tazminat zamanaşımıyla da karıştırılmamalıdır.


2) “Uzamış zamanaşımı” her tazminat davasında uygulanır mı?

Hayır. Sadece haksız fiil rejiminde ve fiil aynı zamanda suç oluşturuyorsa (TCK m.66’daki süreler kadar) uygulanır. Dava yalnız sözleşmeye (vekâlet/eser) dayandırılmışsa otomatik uygulanmaz.


3) Estetik ameliyatlarda hangi zamanaşımı süresi geçerli?

Somut sonuç taahhüdü varsa eser sözleşmesi hükümleri uygulanır ve zamanaşımı 2 yıl, ağır kusur varsa 20 yıldır (TBK m.478). Başlangıcı ise tıbbi uygulama tarihidir.


4) Kamu hastanesine karşı doğrudan dava açılabilir mi?

Hayır. Önce idareye yazılı başvuru şarttır (İYUK m.13). 30 gün cevap verilmezse zımnî ret oluşur; bu tarihten itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılır. 1 yıllık (herhâlde 5 yıl) başvuru süreleri korunur.


5) Hasta Hekim İlişkisinde Vekâlet Akdi mi, Haksız Fiil mi, Nasıl Ayırt Edilir?

Hekim ile hasta ilişkisinde, genel kabul vekâlet sözleşmesi rejimidir (TBK m.502 vd.); hekim hastanın teşhis ve tedavisi için vekil konumundadır ve borcu sonuç değil özen borcudur. Ancak özel hastane veya klinik ortamında, hasta-hastane arasında tesis edilen sözleşme dışında hekim ile hasta arasında doğrudan bir sözleşme unsuru bulunmaması, ya da müdahalenin sözleşmenin tarafı olmayan kişi tarafından gerçekleştirilmesi hâlinde, ilişki haksız fiil sorumluluğu (TBK m.72) kapsamında değerlendirilebilir. Bu nedenle her dosyada öncelikle hukuki niteliğin (vekalet mi / eser mi / haksız fiil mi) doğru tespiti, zamanaşımı, dayanak sözleşme veya sözleşmesizlik durumu ve ispata yönelik yükümlülükler açısından önemlidir.

Keza sonuç taahhüdü içeren işlemlerde (estetik/implant/protez) nitelendirme eser sözleşmesi olarak değerlendirilir (TBK m.478). Aydınlatılmış onam yokluğu/geçersizliği halinde ise koşullara göre vekâletsiz iş görme (TBK m.526 vd.; zamanaşımı TBK m.146) değerlendirilir. Bu nedenle her dosyada ilk adım, hukuki nitelendirmeyi delillerle ve somut olaya uyumlu biçimde kurmaktır.   

 

Sonuç olarak;

Malpraktis davalarında zamanaşımı, yalnızca süre hesabı değil, davanın hukuki iskeletidir. Özel hastane ve hekim aleyhine davalarda genel kural 5 yıldır; ancak olayın niteliğine göre 2 yıl , 10 yıl ile 8 -15 yıllık uzamış zamanaşımı gibi alternatif rejimler devreye girebilir. Kamu hastanelerinde ise süreler idari başvuru ve zımnî ret sistemine bağlıdır. Her dosyada ilk adım, müdahalenin hukuki niteliğini doğru tanımlamak, böylece sürenin başlangıcını isabetli belirlemektir.


Av. Ayşe Gül HANYALOĞLU

 
 
bottom of page