Sağlıkta reklam yasağı, 29. Temmuz 2023 tarihinde yayımlanan Tanıtım ve Bilgilendirme Yönetmeliği sonrasında sağlık sektöründe tekrar gündem olmaktadır. Sağlıkta reklam yasağının yayınlan yeni yönetmelik ile getirilmiş olduğuna dair hatalı bir algının olduğunu görmekteyiz. Ancak mevzuatımızda sağlıkta reklama hiçbir zaman izin verilmemiştir.
Sağlık alanındaki en temel düzenleme olan 1219 sayı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 24 ve 40. maddelerinde; "Hekim ve diş hekimlerinin sadece muayene yeri, saatleri ve uzmanlık alanlarını belirten ilanlar oluşturabileceği, bunun dışında herhangi bir reklam veya tanıtım yapmalarına izin verilmediği" açıkça düzenlenmiştir. Bu temel kural, mevzuattaki diğer kanun, yönetmelik ve mesleki deontoloji kurallarına da yansımıştır. 6023 Türk Tabipler Birliği Kanunu, 3224 Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun, Hekimlik Meslek Etiği Kuralları bu konudaki düzenlemelere örnektir. Mevcut yasal düzenlere paralel olarak yeni yönetmelik de hekim, diş hekimi ve sağlık kuruluşlarının mesleki faaliyetlerini mesleki deontoloji kurallarına uygun olarak tanıtım yapabileceklerini ancak reklamın yasak olduğunu tekrar belirtilmiştir.
Sağlıkta Reklam yasağının yeni bir düzenleme olmadığı, önceki yıllarda meslek kuruluşlarının ve Rekabet Kurulu’nun verdiği idari kararlar ile içtihat haline gelmiş olan yargı kararlarından da anlaşılmaktadır.
Sağlıkta Reklam yasağına ilişkin, önceki yıllarda verilmiş bir yargı kararını emsal nitelikli olması bakımından irdeleyeceğiz.
Sağlıkta Reklam Yasağına İlişkin Emsal Yargı Kararı
Türk Diş Hekimleri Birliği Yüksek Disiplin Kurulu tarafından verilmiş olan bir idari para cezasının iptali için açılan davasında Danıştay’ın görüşünü aktaracağız.
Dava Konusu Reklam Faaliyeti:
Diş hekimine disiplin kurulu tarafından para cezası verilmesine neden olan olay; Özel bir Diş Sağlığı Polikliniği'nin bir banka ile bağlı bulunduğu Oda’nın bilgisi olmaksızın anlaşma sağlaması ve muayene ve tedavi ücretleri üzerinden broşürler aracılığıyla reklam yaptığı iddiasıdır. Reklam içerdiği iddia edilen broşürün içeriğinde; "... Kurucumuz Diş Hekimi *** kendine yapılmayacak tedaviyi başkasına yapmama prensibi ile yola çıktığı bu süreçte, ****** Diş Klinikleri teknolojinin, 13 yıllık tecrübe ve bilgi birikiminin ışığında gelişmeye, yenilenmeye ve genişlemeye devam ederek hizmet kalitesinin gün geçtikçe artırmaktadır... " ifadeleri yer almaktadır.
Diş Hekimleri Odası; "Disiplin Yönetmeliğinin 8/a , 8/c, 8/f, 8/ı, 8/n hükümleri uyarınca ilgili diş hekiminin muayene ücretinin 50 katı tutarında para cezası” ile cezalandırılmasına" karar vermiştir. Karara yapılan itiraz üzerine, Türk Diş Hekimleri Birliği Yüksek Disiplin Kurulu itirazı reddetmiş ancak idari para cezasını “muayene ve tedavi ücretinin 10 katı” olarak düzelterek kararı onamıştır.
Davacı diş hekimi, verilen cezanın dayanağı olan; Türk Diş Hekimleri Birliği ve Diş Hekimleri Odası Disiplin Yönetmeliğinin "Para Cezası" başlıklı 8. maddesinin (a) bendinde yer alan "Reçete kağıtları, el ilanları, promosyon malzemeleri ve benzeri araçlarla reklam yapmak veya sanal ortamlar da dahil olmak üzere her türlü iletişim araçlarında reklam amacına yönelik veya haksız rekabeti sağlayıcı yazılar yazmak, yazdırmak veya açıklamalarda bulunmak; çalıştığı veya ortağı olduğu kuruluş veya şirket aracılığı ile anılan eylemlerin yapılmasını sağlamak veya yapılmasına göz yummak" hükmünün iptali için idare mahkemesinde dava açmıştır.
İdare mahkemesi yapmış olduğu yargılama neticesinde, diş hekimi tarafından yapılan işlemin reklam faaliyetine girdiğini ve idari işlemin hukuka uygun olduğuna karar vererek davayı reddetmiştir.
Danıştay’ın İncelemesi:
Kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay 8. Daire 2017/5702 E, 2020/5787 K, nolu 17.12.2020 tarihli kararında aşağıdaki gerekçeler yer vermiştir.
“… Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri incelendiğinde meslek mensuplarının meslek ahlakına uygun davranmasını sağlayarak kamunun sağlık hizmetlerini düzenli ve düzgün olarak almasını temin etmek ve bu esnada da mesleki düzen ve geleneklere uygun hareket edilmesini sağlamak Türk Diş Hekimleri Birliği ve Birliğe bağlı odaların görevidir.
Dairemizin 24/11/2004 tarih, E:2003/5850, K:2004/4461 sayılı kararı ile birçok yargısal içtihadın da ''Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları; Anayasa'da ve kanunlarında gösterilen amaçlarını gerçekleştirmek için meslektaşlar arasında dayanışmayı sağlayıcı itimat duygusunu geliştirici, haksız rekabeti önleyici, meslek onur ve bekasını koruyucu ve halkın mesleğe ve meslek mensuplarına karşı güvenini oluşturacak mesleki ahlak ve disiplinine ilişkin kuralları belirlemek ve buna uyulmasını sağlamak için yaptırım uygulama yetkisine'' sahip oldukları belirtilmiştir.
Bu itibarla, Türk Diş hekimleri Birliği ve Diş hekimleri Odalarının Disiplin Yönetmeliğinin iptali istenilen 8/a maddesinin; dayanağı Yasa maddesi ve hekimlerin reklâm yapmasının ve bu reklâmdan yararlanarak rekabet oluşturmasının yasak olduğunu belirleyen ilgili diğer Yasa ve Tüzük kurallarına aykırılık taşımadığı sonucuna varılmaktadır.” şeklindedir.
Sonuç olarak;
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi yeni yönetmelik reklam yasakları konusunda bir değişiklik getirmemektedir. Yönetmelik, sağlık profesyonellerini ve sağlık kuruluşlarını ile sağlık turizmi aracı kuruluşlarını ve sağlık hizmet sunumu alanında ruhsatı bulunmayan kişi, kurumları da kapsamakta, tanıtım ile reklam arasındaki sınır çizmektedir.
Ancak günümüzde internet kullanımının geldiği nokta ve teknolojideki gelişmeler, bilgilendirme araçlarının çeşitlenmesiyle yönetmelikte bazı tanımların zamanla geliştirilmesi gerektiğini ifade etmek gerekir. Zaman zaman doktorların ve sağlık kuruluşlarının duyurularının tanıtım mı yoksa reklam mı olduğunu belirlemekte güçlükler yaşanabilir. Örneğin, görsel kullanımında genel ahlak kurallarına aykırılık veya vücutta mahrem bölge tanımı gibi kavramlar sübjektif yorumlara açık olacaktır. Bilgilendirme ve tanıtımların “belli bir alanda verilen sağlık hizmetinin ticari bir niteliğe büründürülerek talep oluşturmaya yönelik olup olmadığı”, yani reklam niteliği taşıyıp taşımadığı ve içeriğinin uygun olup olmadığı, illerde kurulacak olan Sağlıkta Bilgilendirme Tanıtım Faaliyetleri İl Değerlendirme Komisyonu tarafından verilen kararlarla tespit edilecektir. Yaptırımların ağırlığı göz önüne alındığında, bazı komisyon kararlarının sorgulanabileceği ve yargıya taşınabileceği durumlar oluşacaktır.
Bu bağlamda, sağlık alanında yapılan sosyal medya paylaşımları ve yayınların reklam sınırını aşmaması için yönetmeliğin dikkatlice değerlendirilmesi ve hekimlerin mevcut web siteleri ile sosyal medya hesaplarını yönetmeliğe uygun hale getirmeleri gerekmektedir.
Arb. Av. Ayşe Gül Hanyaloğlu